Tank taretlerine yerleştirilen daha büyük ve ağır tipleriyse yaklaşık 90 m uzaklığa 60 saniye müddetle yakıt püskürtebilmektedir. Uzun mesafeli tek ateşleme yerine kısa müddetli çok sayıda ateşleme yapabilen alev makinaları da vardır.
Richard Friedler tarafından geliştirilen alev makinaları ilk defa 1900'lerde Alman ordusunda kullanıldı. Biri küçük, biri büyük tipte olan ve Flammenwerfer adıyla anılan bu makinalardan küçüğü 18 cm uzaklığa alev püskürtebilecek gaz basıncına sahipti. Büyük model taşınmasındaki güçlüğe rağmen tesiri sebebiyle yaygın olarak kullanıldı. Bu makinalar 36 metreyi aşan bir uzaklığa 40 saniye müddetle alev püskürtebiliyordu. Alman ordusu silahları arasına alınan alev makinasının Birinci Dünya Savaşında müttefiklere karşı kullanıldığında umulanın ötesinde etkili olduğu görüldü.
Kısa bir müddet sonra İngiliz ve Fransız orduları da kendi geliştirdikleri alev makinalarını kullandılarsa da tam etkili olamadılar. Alev püskürtme uzaklıkları ve püskürtme müddetleri sınırlı olan bu alev makinalarının etkileri karşı birlikleri dehşete düşürmekle sınırlı kaldı.
Sonraki yıllarda dünyanın önemli askeri güçlerinin hepsi gerek sırtta taşınan, gerek tanklara yerleştirilen tipte alev makinaları kullandı. İngiliz ve ABD ordularında napalm, yakan alev makinaları kullanıldı. Kalınlaştırılmış bir benzin türü olan napalm, çok yüksek bir ısı verir ve değdiği yere pelte gibi yapışır.
Alev makinaları en çok hücum sırasında düşmanın kamuflaj malzemelerini yakmak, mevzilerindeki çalılıkları yoklamak veya silah depolarını ortaya çıkarmakta kullanılır. Özellikle İkinci Dünya Savaşında Japonların Pasifik Adalarında hindistan cevizi kütükleriyle yaptıkları sığınaklarda ve mağaralardaki savunmalarına karşı etkili oldu. 1950'lerde ABD ordusunun kimyasal savaş birlikleri yakın mesafelerdeki korunaklı mevzilere karşı kullanılmak üzere hafif, tek atışlık alev makinaları geliştirmişlerdir.
0 yorum:
Yorum Gönder